Giriş
Günümüzde dijitalleşmenin artması ile birlikte kişisel verilerin güvenliği ve gizliliği önemli bir konu haline gelmiştir. Türkiye’de 2016 yılında yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), bireylerin verilerinin korunması ve izinsiz kullanılmasının önlenmesi amacıyla önemli düzenlemeler getirmiştir. KVKK, kişisel verilerin işlenmesi, saklanması ve üçüncü kişilerle paylaşılması konusunda hem işletmelere hem de kamu kurumlarına yükümlülükler getirir. Bu makalede KVKK kapsamı, uygulamaları, ve şirketlerin yasal uyum süreçleri hakkında detaylı bilgiler verilecektir.
KVKK Nedir?
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), Türkiye’de yaşayan bireylerin kişisel verilerinin korunmasını sağlamak amacıyla hazırlanmış ve 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasa, 6698 sayılı yasa olarak da bilinir. KVKK’nın amacı, kişisel verilerin işlenmesi sırasında bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumaktır. Kişisel verilerin güvenliği, gizliliği ve doğruluğu yasada güvence altına alınmıştır. Kanun, aynı zamanda verilerin hukuka uygun olarak işlenmesi ve işlenme amacına uygun olarak saklanması gerektiğini belirtir.
KVKK Kapsamında Kişisel Verilerin İşlenmesi
Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir bir gerçek kişiye ait her türlü bilgi olarak tanımlanır. Ad, soyad, T.C. kimlik numarası, adres, telefon numarası, fotoğraf, sağlık bilgileri gibi veriler kişisel veri kapsamına girmektedir. KVKK kapsamında kişisel verilerin işlenmesi belirli ilkelere dayanır:
- Hukuka ve Dürüstlük Kuralına Uygunluk: Verilerin işlenmesi sırasında bireyin hakları korunmalı ve veriler doğru şekilde kullanılmalıdır.
- Belirli, Açık ve Meşru Amaçlarla İşlenme: Kişisel veriler yalnızca belirtilen yasal amaçlar doğrultusunda işlenmelidir.
- Doğru ve Güncel Olma: Verilerin doğru olması ve gerektiğinde güncellenmesi zorunludur.
- İlgili Mevzuatta Öngörülen veya İşlendikleri Amaç İçin Gerekli Süre Kadar Muhafaza Edilme: Veriler sadece işlendikleri amaca uygun süre boyunca saklanmalıdır.
KVKK Kapsamında Uygulamalar ve Şirketlerin Yükümlülükleri
KVKK uygulamaları, özellikle işletmeler açısından büyük önem taşır. Verilerin korunması ve KVKK’ya uyum, şirketlerin saygınlığını ve güvenilirliğini artırmaktadır. İşletmelerin KVKK kapsamındaki başlıca yükümlülükleri şunlardır:
- Aydınlatma Yükümlülüğü: İşletmeler, veri sahiplerini verilerin işlenme amacı, toplanma yöntemi ve yasal dayanağı hakkında bilgilendirmelidir.
- Açık Rıza Alma Zorunluluğu: Kişisel veriler, veri sahibinin açık rızası alınarak işlenmelidir. Açık rıza olmadan veri işlenmesi yasaklanmıştır.
- Veri Güvenliği Tedbirlerinin Alınması: İşletmeler, kişisel verilerin güvenliğini sağlamak için teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır.
- Veri Sorumlusu Kayıt Sistemi (VERBİS) Kayıt Yükümlülüğü: Yüksek ölçekte veri işleyen firmalar, Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi (VERBİS) kaydını yaptırmak zorundadır.
- Verilerin Silinmesi ve İmha Edilmesi: İşlem amacı sona eren kişisel verilerin, ilgili mevzuat doğrultusunda silinmesi veya anonim hale getirilmesi gerekmektedir.
Kişisel Verilerin Korunması İçin Alınabilecek Önlemler
Şirketler, KVKK’ya uyum sürecinde kişisel verilerin korunmasına yönelik çeşitli önlemler almalıdır. Bu önlemler arasında veri güvenliği politikalarının oluşturulması, çalışanlara eğitim verilmesi, veri erişim yetkilerinin sınırlandırılması, düzenli güvenlik denetimlerinin yapılması ve şifreleme gibi teknik güvenlik önlemlerinin uygulanması bulunmaktadır. Ayrıca, kişisel verilerin korunması sürecinde, hukuki uyum denetimleri ile KVKK’nın gereklilikleri çerçevesinde düzenlemeler yapılmalıdır.
KVKK İhlalleri ve Yaptırımlar
KVKK’ya aykırı davranışlar, ciddi hukuki yaptırımları beraberinde getirir. Kişisel verileri hukuka aykırı işleyen veya gerekli güvenlik önlemlerini almayan işletmelere yüksek idari para cezaları uygulanmaktadır. Ayrıca, veri sahibinin mağduriyeti söz konusu ise ilgili kişi, uğradığı zararın tazmini için tazminat talep edebilir. KVKK ihlalleri, işletmelerin itibarını olumsuz etkileyebileceği gibi, müşteri güvenini de zedeleyebilir. Dolayısıyla işletmeler, KVKK uyum sürecine önem vermeli ve veri güvenliği konusunda gerekli tedbirleri almalıdır.
KVKK’ya aykırı davranışlar, yalnızca idari değil, cezai yaptırımları da beraberinde getirmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 135 ila 140. maddeleri, kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesi, kaydedilmesi, ele geçirilmesi, yayılması veya yok edilmemesi gibi durumlarda cezai yaptırımlar öngörmektedir. Örneğin, TCK madde 135, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydeden kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmektedir. Benzer şekilde, TCK madde 136 kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde bir başkasına verme, yayma veya ele geçirme suçunu düzenlemekte ve bu durumda 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası uygulanmasını öngörmektedir.
TCK’nın 138. maddesi, yasal saklama süresi sona erdiği halde verileri yok etmeyen kişilere 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası öngörürken, kişisel verilerle ilgili bu suçlar, nitelikli hale gelmesi durumunda daha yüksek cezaları da gündeme getirebilir. KVKK ve TCK birlikte ele alındığında, kişisel verilerin korunması konusunda işletmelere ve veri sorumlularına ciddi sorumluluklar yüklenmektedir. Bu nedenle işletmelerin yalnızca idari tedbirlerle değil, cezai yaptırımlardan da kaçınmak adına KVKK uyum sürecini titizlikle uygulaması önem taşımaktadır.
Veri Sahiplerinin Hakları
KVKK, veri sahiplerine kişisel verileri üzerinde bazı haklar tanımaktadır. Bu haklar arasında bilgilendirme talep etme, verilere erişim sağlama, verilerin düzeltilmesini veya silinmesini isteme, verilerin işlenmesini sınırlama ve veri işleme sürecine itiraz etme gibi haklar bulunmaktadır. Veri sahipleri, kişisel verilerinin işlenip işlenmediğini öğrenme ve işlenmişse amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını sorma hakkına sahiptir.
KVKK ve GDPR: Farklar ve Benzerlikler
KVKK, Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile birçok benzerlik gösterse de bazı farklar bulunmaktadır. GDPR, Avrupa Birliği’nde veri koruma standartlarını belirlerken, KVKK Türkiye’de kişisel veri koruma standartlarını düzenler. İki düzenleme arasındaki başlıca fark, GDPR’ın bireylere daha geniş haklar tanımasıdır. Örneğin, GDPR’da “unutulma hakkı” ve “veri taşınabilirliği hakkı” gibi detaylı haklar bulunurken, KVKK’da bu haklar daha sınırlıdır. Ancak her iki yasa da veri sahiplerinin haklarını koruma ve veri güvenliğini sağlama amacı taşır.
Sonuç
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), kişisel verilerin güvenliğini sağlamak ve bireylerin haklarını korumak adına Türkiye’de önemli bir yasal düzenlemedir. İşletmeler için KVKK’ya uyum, yalnızca yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda müşteri güvenini artıran önemli bir süreçtir. Kişisel verilerin korunması konusunda bilinçli ve güvenilir bir yaklaşım benimseyen işletmeler, hem itibarlarını güçlendirmekte hem de hukuki risklerini minimize etmektedir. Kişisel verilerin korunması, günümüz dijital dünyasında işletmelerin sürdürülebilirliği için hayati öneme sahiptir.